Çalışmak...

Blog yazmaya karar verdim. Bu harika bir karadı, aslında uzun zamandır istediğim bir şeyi ete kemiğe büründürmenin ilk adımıydı. Karar vermek…

Tabi karar vermek işin ilk adımı , sonra bir sürü soru zihnimi kurcaladı, soruların biri geliyor diğeri gidiyordu. Temelde şu aşamada ilk önce şu sorunun cevabını vermeliydim. “ Peki

neyi yazacağım, konu ne olmalıydı”  Hem tonla konu var yazacağım hem de sanki hiçbir konu yoktu yazmaya uygun olan. Öte yandan bir plan bir düzen olmalıydı , blogumdaki yazılarda. Peki nasıl bir plan al sana bir soru daha…

Sonra fark ettim ki karar vermek ilk adım ama sonuca giden yol uzun. İlham da gerektiriyor. Bir çok şeyden ilham alabiliyorum, bazen de gözümün önünde duran hiçbir şeyi göremiyorum. Sanıyorum yine tıkanmıştım . Çare neydi, kararı verdin geri mi döneceksin, yoksa daha düşünecek çok zamanım var diyip ertelemeye devam mı edeceksin. Hayır dı cevabım. Bu sefer geri dönmeyecektim. Çünkü kararlıydım. Attım hemen kedimi soruların cevaplarını bulmak için doğaya. Ne mi oldu, evet aradığım cevabı buldum. Nasıl mı, doğadan aldığım ilhamla.

Biraz yürüdüm, sallanan bi köprü vardı orada yürüyüp, insanları gözlemledim. Sonra tam orada yere oturdum bilgisarımı açtım ve başladım yazmaya. Yine yanılmamıştım. Doğada olmak, mevcut ortamımın dışına çıkmak iyi gelmişti. Açılmıştı, tıkanlıklığım.

Ne mi yazıyordum…Yazmaya işin en temel konusundan, “Çalışmak” kavramından başladım.

Evet Çalışmak, Neydi bu çalışmak haydi birlikte biraz kafa yoralım, bu konuya.

Çalışmak Nedir?

Çalışmak, diyince ilk aklınıza ne geliyor…

Bir ofiste bir masa da bir bilgisayarın karışında çalıştığınız bir an mı,

Çalışmak; Başkalarının bizden beklediği şekilde hareket etmek , zaman geçirmek değil dimi , peki nedir çalışmak ?

Üretmek, değer yaratmak, emek vermek, düşünmek, tam o zamanın içinde olmak ilk aklıma gelenler . Sizin neler geldi aklınıza çok merak ettim.

Çalışmak birde verimli çalışmak?

Buda öneli dimi. Bunun üzerinde hep çok düşünmüş, her işe başlarken strateji kurmuş , planlar yapmışımdır. Bu işi en hızlı nasıl yaparım, en verimli sonucu nasıl alırım.

Ancak en temelinde zihnin en açık, kalbin en rahat olduğu yerde üretmek demek verimli çalışmak

Peki bir soru daha

Verimli çalışmak, üremek için illa bir masa şart mı?

Siz buna ne dersiniz , yine merak ettim. Ancak ben şöyle düşünüyorum.

Hem evet , hem hayır olacak cevabım. Nasıl mı, çalışmak için uygun ortamın olası, alışkanlıkların olması çalışma için ideal ortamın olması evet gerekli . Ancak üretimi etkileyen şey ortam olmakla birlikte, zihnin açık olması, ruhun enerjisi ve içimizdeki merak…

Kim bilir belki de bazen farklılıklar, yapmak yaratıcı ve verimli çalışmalar için masa şart değildir, doğanın içinde , rahatsız bir ortamda olmaktır.

Peki Evden mi?, Ofisten mi? Yoksa Ortası ?

Doğanın içinde tam burada çalışırken şunu düşündüm.

Ben Şimdi burada verimli çalışma ortamımı yakaladığımı hissederken , belki başkası evinde, bir başkası ofisindeki masasında , ekibiyle birlikteyken verimli hissedebilir.

Peki hangisi doğru olan?

Dğru olan insanların en iyi üretiği yerde çalışabilmesi.

Belki de artık şunu sormalı kurumlar;

Ofis öi, ev mi değil de

Çaşmanın en iyi hali kişiye göre nasıl şekillenebilir.

Doğru çözüm eski bildiklerimizde, yada diğer ucundakilerde değil. Yani sihay yada beyaz değil de gri bölgede.

Hibrit, Esnek, İnsanı Merkeze alan

Zorunluluk yerine seçim sunan, tek bir model yerine insan odaklı çözüm

Cevap basit belki de geleceğin iş dünyası kabul etse de etmese de ta buna evriliyor her geçen gün.

Mekandan bağımsız, insana göre tasarlanmış çalışma modelleri…